Zaman önemli, ama daha önemlisi zamanlama.
Ne yaptığından daha önemlisi ne zaman yaptığın. Ahmet Kaya yı söylediğinde ipe götüreni, bugün Başbakan söylerken milyonlar alkışlıyor. Söylenen aynı şey, ama zamanlaması farklı.
O, afedersiniz bok rengi pantolonu ilk gördüğümde bunu kim giyer dedim, giyeni kınadım şimdi ben de giyiyorum. o dapdar, çıplak ayak giydiği ayakkabılarına 20 cm kısa kalmış pantolunu giydiğinde “ibne” midir dediğimiz çocuğu şimdilerde her yerde görüyorum ve ibne olmadığına inandım. Ama neydi, ilk giymeye çalışan çocuğun yapmaya çalıştığı “ilk olmak” hamlesi; ibne olduğuna inandırmıştı bizi. Yani diyeceğim o ki zamanlama hatası yapmıştı.
Patron sana, iş yükleyip maaşına zam yapmayacağını beyan ettikten hemen sonra “bi si…. git şere….” cümlesini, patrondan ayrıldıktan birkaç dakika sonra söylemek, o an söylemekten çok daha kıymetlidir. Hatta değeri parayla ölçülmez 🙂
Hayatta yapacağınız zamanlama hataları, kaderinizi değiştirir. Aşık olmak için Üniversite sınavına girdiğiniz yılı seçmek gibi, üniversitede bahar şenliklerine son yıl biraz fazla kendinizi kaptırmak gibi, elin güçlü değilken patrona horozlanmak gibi.
Şimdi, duyar gibiyim “ben yavşak değilim, doğru bildiğimi her yerde her zaman söylerim” diyen olacaktır, aranızda. Ona da saygı duyarım ve kayda değer söyleyeceğin bir şey varsa, ne pahasına olursa olsun denemeye değer.
ATIL UZUN